23 Kasım 2009 Pazartesi




" Aşkının neyin üzerinde değil, neyin altında duracağına dikkat et. Sıralamana itibar et. Aşkı nefisten o zaman ayırırsın. Nefsinin altında bıraktıkların kadar eksik, üzerine koyabildiklerin kadar fazlasındır ancak. Çünkü aşk küllîdir. Bütünler, bir'ler. Ama küll ile cüz arasında mesafe başlayınca, parça bütününden kopunca hiçbir şey artık eskisi gibi kalmaz. O zaman aşk, aşk olmaz. Ey oğul, aşk deyip de aşkı darıltma. Allah'ın işine karışma. "




LÂ / Sonsuzluk Hecesi


Nazan Bekiroğlu

9 Kasım 2009 Pazartesi

Lepra




Topu uzak arsaya kaçmış
Bir çocuk olarak karşındayım, benim
Ağzımdaki şekere benzer
Dualar ederim

Tatlı, yapışkan
Çabuk biten
Diş çürüten

Hafriyat çamurundan telsiz yapan
Bir çocuk olarak karşındayım, benim
Kirlenen ellerimle bile
Seni özleyebilirim

Küçük, uzak
Özensiz

Bulduğu her parayla bakkala koşan
Bir çocuk olarak karşındayım, benim
Aldığım en büyük hazzı
Seninle paylaşabilirim

İç içe ve yüksek
Hızlı ve gergin
Kolay gelen, eşsiz

Çayını açık içen
Bir çocuk olarak karşındayım, benim
Büyüklere görünmeden
Bi sigara yakabilirim

Seninle ya da sensiz
Öksürüklerle
Düzensiz

Okumaya erken başlayan
Bir çocuk olarak karşındayım, benim
Bu zeki gözlerimle
Seni öpebilirim

Titrek ve ışıltılı
Dalgın ve unutkan
Bedelsiz

Basamakları atlayarak çıkan
Bir çocuk olarak karşındayım, benim
Dengemi kaybedersem
Sana düşebilirim

Sağlıksız ve korkulu
Çekingen, kırık dolu
Sahipsiz

Kelimeleri yutarak konuşan
Bir çocuk olarak karşındayım, benim
Ağzımı tamamlayabilirsen
Çok teşekkür ederim



MÜŞİR FUAT

31 Ekim 2009 Cumartesi

Göğe Bakma Durağı




İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım




Turgut Uyar

7 Ekim 2009 Çarşamba

Yûsuf ile Züleyha'dan


Söz gelimi Leylâ Mecnun'u, Şirin Ferhâd'ı, Züleyha Yûsuf'u sevdiğini zannedebilir.

Oysa sevmek, en fazla, neyi sevdiğini fark etmek demektir ve seven biraz da neyi sevdiğini bilendir.

Çünkü ışığın kaynağı tektir ve kim aydınlığının kendinden menkul olduğunu iddia edebilir?

Her aşk O'na çıkar sonunda, O'ndan başkasını sevmek imkansız gibidir. Seven neyi sevdiğini bilse de bu böyledir, bilmese de bu böyledir.

Nazan Bekiroğlu

5 Ekim 2009 Pazartesi

Ankara Diriliş Okumaları Başlıyor...



Ankara'da bulunan öğrenci arkadaşlara bir duyuru:

2009-2010 kışında, 20 hafta boyunca sürecek "Diriliş Okumaları" adlı haftalık kültürel sohbet, okuma ve arkadaşlık toplantıları 11 Ekim Pazar günü başlayacak. Okumalar'ın saatleri, erkekler için 13.00-15.00 arası ve bayanlar için 15.00-17.00 arası olacaktır. Okuma toplantıları, 20 hafta sürecek ve üstad Sezai Karakoç külliyatından seçilmiş 20 eser okunacaktır. Okumalar Maltepe caddesi 24 numara 4. kattaki Server Vakfı'nda Şaban Abak koordinatörlüğünde yapılacaktır.

Geçen yıl katıldığım ve Sezai Karakoç'u tanımamda yardımcı olan bu organizasyonu tavsiye ederim.